24 Haziran 2013 Pazartesi

BURJUVA DEMOKRATİK DEVRİMİMİ YAPMIŞ AMA TAMAMLAMAMIŞTIM..BU YANILGIMI ÇOK GEÇ ANLADIM ÇOK GEEEEEEEEEÇ!...‏

  • BURJUVA DEMOKRATİK DEVRİMİMİ YAPMIŞ AMA TAMAMLAMAMIŞTIM..BU YANILGIMI ÇOK GEÇ ANLADIM ÇOK GEEEEEEEEEÇ!...‏







veeeeeeeeeeeee!..BİRİNCİ PERDE böyle kapanmıştı içimde!...sinemada yakaladığımız zamanı yakınlığı sıcaklığı sinemadan ayrıldıktan sonra 
onunla yakalayamadık tekrar.evet!..burjuva demokratik devrimimi yapmıştım ama tamamlamamıştım.onu sadece 'düşünsel' olarak tanıyordum içsel değil!..neden hoşlanır,nasıl yaşar,yaşamı nasıl yorumlar,neye güler,neye ağlar,duygusalmıdır,mantıksal mı?...gibi tahtaravalli ağırlıklarını
bilmiyordum ve paaaaat diye sevgimi/aşkımı açıkladım kıza...o devrimsel/devrimci üslupla!...amiyane tabirle gaza gelmiştim ve son hızla bera
ber uçma teklif ediyordum ona(!)...ancak senin gibi bir kızla yaşamı paylaşabilir yaşayabilirim....türü ve buna yakın yaklaşımlarla kıza açıldım.
sanki devrimci mücadeleye hazırlıyordum onu.bir devrimci militanda ne aranıyorsa ne olması gerekiyorsa onda bulmuş ve onu devrimci müfre
zeye,faşizm/emperyalizme karşı savaşmaya ikna ediyordum.seninle kazanabiliriz diyordum ona oligarşiye karşı mücadelemizde benimle gel di
yordum beraber savaşalım!...oysa o henüz çıtıpıtı,güzel,k.burjuva/aydın demokrat bir kızdı ve 'devrimci dünya'ya oldukça uzaktı yabancıydı önermelerime...ben bunu farketmedim yaşadığım ateşimin beni gün geçtikçe hızla sarmasıyla burjuva bir romanatizmle hızla tırmanıyordum
everstime nefesim kesilircesine!...onunla olmak istiyordum sadece...onunla düşünmek sinemda olduğumuz gibi yan yana saatlerce sohbet et
mek tartışmak,konuşmak,yaşamı ayrıştırmak ve sevişmek..duvarları tavanı kapısı penceresi kitap kapaklarıyla kaplı bir ev düşünüyordum onun
la beraberce yanyana sarmaş dolaş uyumak sarınmak için.içiçe hızla geçmek için tek beden tek ruh olmak için 'biz' olmak istiyordum açtım aa
aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaç!....
sinemada 'zaman' bizim peşimizdeydi 'zaman' koşuyordu peşimizden bize yetişmek için soluk soluğa!...baban biz sohbet eder bulurken kitap
reyonunun önünde söylenerek geçerdi önümüzden o günlerin yaygın imasıyla,.."hayret bi şey ya!...bunlar onca saat ne bulur ne konuşurlar?.."
diyerek hayretini belirtirdi..."evde sıkılmasın diye yanımda getiriyorum içine kapanıktır biraz!.." diye ilk ihbarı babandan böyle duymuştum.evde konuşmayan,kendisine soğuk davranan,içe kapanık kız anlaşılmaz biçimde konuşkanlaşmış ve tanımadığı bir erkekle saatler boyu sohbet eder
vakit geçirir olmuştu.ve o duymak istemediğimiz babanın ikaz sesi,..."haydi kızım hazırlan akşam oldu eve gidiyoruz!.."....yarın görüşmek üzere
diye el sıkışır istemeye istemeye ayrılırdık....bir ara bozulmuştu ilişkimiz durumu düzelttikten sonra senin o güzel değerlendirmen geldi aklıma,
....."biz ne olursa olsun konuşacak,yazışacak birşeyler buluruz değil mi?.." evet!..öyleydik onunla..bir ırmak bir nehir gibi akışkan diyalektik ger
çekçi materyalist!...o günlerde yeni çıkan nilüfer'in 'sen mühimsin' kasetini hediye etmişti bana.ama ben anlamamıştım verilen hediyenin değe
rini o k.burjuva/aydın demokrat çığlığı!...ve şöyle yazmıştı bir mektubunda,..."ayrı ayrı raylarda aynı yöne hızla giden iki tiren gibiyiz neden böy
leyiz?.." e yakın şeyler yazmıştın.bir engel vardı seninle benim aramda bir engel?...yoksa benim yaşam birlikteliği teklifime,..."deneyeceğim ta
bi!.." diye karşılık vermez ya zaman ister ya da nazik,ince bir biçimde reddederdin teklifimi.sen başka kulvarda ben başka kulvarda tamamlama
ya çalışıyorduk devrimimizi(!)...bir engel vardı aramızda bir engel!...açıklamadığın benimle tartışmadığın ve sürekli çözümsüzlüklerle boğuştu
ğun benimle paylaşmadığın.nerden nasıl mı anladım?..geç anladım çok geeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee!..
sana,artık ilişkimizi açıklayalım böyle ucu kapalı konuşmalar,buluşmalar,mektuplarla olmuyor 'devrim'i ilan edelim göndere çekelim kızıl bayra
ğımızı fora edelim özgürlüğümüzü önerime sadece,..."çok hızlı yaşadık!.." dedin haklı olarak...bunu da anlamadım ateşimin sıcaklığıyla...peki o
zaman bir süre görüşmeyelim duygu ve hislerin otursun oturup konuşalım dedim sana.seni yetişkin bir devrimci,savaşkan bir militan,bilinçli bir
kazanım olarak değerlendirip konuştum.nasıl yanlış yapmışım nasııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııl!?....günler sonra bana yazdığın ve mutlluluktan uçarcasına
verdiğin mektupta şöyle değerlendiriyordun o günkü yaşadıklarını,..."ya dediklerimi yaparsın ya da başının çaresine bakarsın diyordun.senin
önerin benim de aklıma gelmedi değil!?.."...neler kaçırdığımı,o tür davranışımla kızda nasıl bir güvensizlik yarattığımı şimdi anlıyordum şimdiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii!(2012)......ne
kadar bağırırsam bağırayım haykırayım bir 'ihanet' vardı ortada,o yıllar yıllar önce oportünistlerle dalga geçtiğimiz 'sosyal faşizm'mim(!).....
o çok çok iyi giden ilişki,güven,sevgi ve aşka dönüşmek üzere olan 'özel sevgi'ye hızla yol alan tiren anlaşılmadık biçimde anlaşılmaz bir ben
cillikle kaza yapmıştı makinistin beceriksizliğiyle(!)...sevgi/aşk gibi ikili ilişkiler kadın/erkek duruşları siyasi bir analize komploya kurban git
mişti....."bir süre görüşmeliyim.duygu ve hislerin otursun sonra oturup konuşalım!.."...sanki aramızda duygusal,hissel bir ilişki yokmuş ta si
yasi bir tartışmayı bağıtlıyorduk seninle kitabi olarak!?(!)...yıllar yıllar sonra (2008) seninle takrar yazışmaya başladığımızda bana söyledikle
rin?...."sürekli acı veren ben oldum.yükselen burcum akrep!...derin konulara girmeyelim!.."...bundan daha güzel bir özeleştiri olabilirmiydi?..
işte yıllar yılı düşündüğüm,bu kız beni neden bıraktı sorusunua yaklaşmışken bu defa o bana tahdit,sınır koymuştu,.."derin konulara girmeye
lim!.."...yine kapanmıştı kapılarım anlamadığım biçimde?...demokratiktik gerçekten onca zamandan sonra,onca bırakılmışlıklara,ihanetlere
rağmen(!)...ihanetlerimiz bile demokratikti..."derin konulara girmeyelim!.."...stop!..

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder