30 Haziran 2013 Pazar

HENÜZ DAHA YENİ SUYA İNEN DİŞİ KUĞU KUŞTU O!.. 01.04.2010 "NE SİZDEN ÖNCE NE SİZDEN SONRA BİR ERKEKLE SİZİNLE PAYLAŞTIĞIM GİBİ DOSTLUK VE ARKADAŞLIĞI PAYLAŞMADIM!..NEDEN BÖYLE OLUYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM?.."...ELVAN GÜNAY/1989...

HENÜZ DAHA YENİ SUYA İNEN DİŞİ KUĞU KUŞTU O!..
01.04.2010
"NE SİZDEN ÖNCE NE SİZDEN SONRA BİR ERKEKLE SİZİNLE PAYLAŞTIĞIM GİBİ DOSTLUK VE ARKADAŞLIĞI PAYLAŞMADIM!..NEDEN BÖYLE OLUYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM?.."...ELVAN GÜNAY/1989...

henüz,daha yeni suya inen dişi kuğu kuştu o!...kusursuz fiziği,güzel beyaz başı,uzun boynu,
karbeyaz tüyleri,iri güzel gözleriyle,bakımlı,alımlı,cazibeli bir kuğu!...ilk defa iniyordu göle.kanatlarının ıslandığı,ıslaklığı bedeninde duyduğu,neden kuş olduğunun bilincine burada
varıyordu.burada anladı,duyumsuyordu.ilk defa inmesine rağmen bu göle,tanıdık bir göl gibi
geldi ona burası.pek hemcinsi yoktu görünürde,"daha henüz erken belki..gelirler mutlaka!."..
yaşlı,erkek bir kuğu karşıladı onu selamlaştılar.üzerinde,tek bir leke,tek bir gölge yoktu.cins,
soylu,asil,beyaz dişi bir kuğu olduğu belli oluyordu her halinden.suda yüzmesi,kanatlarını çırp
ması,incelikle çırpınması....beyazımsı,güzel boynunu sağa sola salınması...kim o gölün kıyısın
da piyano çalan ihtiyar adam?..çaykovski değilmi,dans edercesine gölde yüzen kuğu için bir
şeyler çalan?...birşeyler bestelediği belli.ileri geri evirip çeviriyor notaları!...düşünceli,düşün
celi,bilinçli basıyor piyanonun tuşlarına.keyifli,keyifli!...notaların dans edişi insanın kulağını ya
lıyor tatlı tatlı.çaykovski'nin amacı başka,öyle bir beste yapmalıyım ki,diyor içinden,yüzyıllar
ca çalınsın unutulmasın.ölümsüz bir eser çıkarmanın peşinde.göle yeni inen kuğuyu o da gör
dü.içi titredi,hissetti,kendinden geçti gördüğü güzellik karşısında.nutku tutuldu,nefessiz kaldı
bir an.kalp krizi geçirdiğini,geçireceğini zannetti.neyse ki topladı kendini,titreyen ellerini,tit
reyen kalbinin üzerine koydu.bastırmaya çalıştı heycanını.düşüncelerini toparladı,duygu ve hislerini yoğunlaştırdı,yeniden odaklanmalıydı bu güzel bembeyaz küçük dişi kuğuya...bir or
kestra şefi gibi,ellerini, parmaklarını havada gezdirdi daireler şekiller çizdi bütün o zarifliğiyle.
ısınmaya çalışıyordu piyanoya...kuğunun vucudunu suda gezdirmesi gibi...son kez kontrol et
ti kendisini,düşünerek,düşleyerek,düş gücünü zorlayarak dokundu piyanonun tuşlarına.res
metmeye,süslemeye başladı notaları.tam,yarım,bas,tiz...dokundukça,gezindikçe parmakları
piyanonun tuşlarında,şekillenmeye başladı bale suiti.ismi o an yankılandı ihtiyarın bilincinde
büyük sanatçının,"tamam!..buldum!..buldum!...kuğu gölü!..kuğu gölü!..."suyla örtüşen,suya
bu denli yakışan,suyu titretmeyip,ürpertmeyen bir kuğu bugüne kadar inmemişti göle!.......
notaları bu denli heycanlandıran,dönüştüren,böyle ilham veren,müzik eserlerine konu olan
gelmemişti henüz, bu güzel küçük dişi kuğu gibi.beklemekle çok isabetli bir iş yaptım,çok
şanslıyım çok!..teşekkürler tanrım!...minnettarım sana!.."dedi çaykovski ellerini gökyüzüne
açarak.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder