> bir rum meyhanesinde demlenmek kimsenin aklına gelmez sevinçler ve hüzünler aşk
> larla...çiçek pasajında o tarihi mekanda bira içmek insan kalabalığı arasında sarhoş
> olmak düşlenmez hiç...çay içmek gibi...sabahları o buğusu üzerinde pırıl pırıl camekanları buhardan kapatan börekçileri kimse merak etmez...nasıl sokağa taşar
> o koku bilirmisiniz?...
>
> bizlere 'yeşilçam istanbul'u' seyrettirildiği için yıllar yılı kimse bilmez beyoğlu'nun gizemini sırrını güzelliğini...eminönü'nde balık yenir cami gezilir,kuşlara yem atılır o
> kadar(!)..karaköy'den vapura binersin biter istanbul maceran(!)...
>
> beyoğlu'nu yazmak delilik,esriklik!...kendini kaybetmek demek...cihangir,tarlabaşı,tü
> nel,galata,karaköy...istanbul burası zaten....denizin kokusu da burada tuzun da ka
> dın nın da!..denizkızının,balığın...avrupa'nın en uç beyi!(!)..şovalyesi!..asaleti...
> istanbul demek beyoğlu'dur zaten gerisi palavra!...tünel,tramvay...o küçük vagon.ka
> yar gider istiklal caddesinden tünele kadar. gider gelir tin tin tin çan çalarak zırlaya
> rak(!)..çok güzel kokar beyoğlu çok güzel!..sabahları geç ayılır,sanki şehrin bütün iç
> kileri burada içilmiştir,burada eğlenmiştir şehir,insanlar burada aşk tazelemiştir...öy
> le zannedersiniz...inanmazsanız yazdıklarıma erken b...ir saatte inin bu sarhoş semte
> bakın bir yüzüne binaların caddelerin.nasıl yorgundurlar nasıl baygın?..bir sevişme
> sonrası,bir sarhoş bitkinliği sezersiniz.sanki aniden üzerinize yıkılacakmış hissine ka
> pılırsınız o tarihi kesme taş binaları...kayar gider ayaklarınızın altından dünkü cadde ve ara sokaklar...gidin ölmeden önce mutlaka beyoğlu'na gidin görün gözünüz semt
> görsün gözünüz açılsın,gözünüz açık gitmesin!(!)..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder