"KÜLTÜREL FAALİYETLERİMLE İNCE İNCE DALGA GEÇTİĞİNİZİ FARKETMEDİM SANMAYIN,DALGACI!"...(E.G-1989-90)eğitim-okul-kültürel etkinlikler-ev...bu şeytan üçgeninde dönüp duruyordun sürekli(!)....
disiplin/sorumluluk...burjuvazi emekçilere...daha fazla üretim!..üretim!..tüketim!..diye
modern(!)kamçısını şaklatırken kölelerin sırtında,anatanrıça seni pişiriyordu kendi pota
sında...daha fazla eğitim!..daha fazla!...genel kültür!..dil kursları!....boza pişiriyordu en
sende(!)....

bu güzel çekici,seksi,cazibeli baş çok iyi korunmalıydı.böyle düşünüyordu ana tanrıça...
seni bir saat gibi kuruyor,dinliyordu bir kardiyolog gibi...tik..tak..tik...yelkova'nın akrep'i
kovalayışını...salise'nin saniye'yi izlemesi gibi gözü kulağı senin üzerindeydi.kılı kırk de
ğil,kırkbin kez yarıyordu.annenin nefesi,soluğu üzerindeydi her an!(!)...
zamanın kilidini geçirdim üzerime...fırlattım attım geçmişime anahtarını...bir tarihi
esere dönüşüyorum yavaş yavaş...antik,roma,bizans,klasik,modern dönem mi bimi
yorum?..şarap gibi dinlenmeye bıraktım kendimi kapandım mahzenime(!)...henüz
belli değil rengim!..kırmızı,siyah,beyaz....


seni öyle eksiksiz donatarak yetiştirmek istiyordu ki annen,yarın okulunu bitirdiğinde bir
bahane bulup ıskartaya çıkarmasınlar diye seni çırpınıp duruyordu anatanrıça(!)bir bi
lim adamı gibi çalışıyordu üzerinde.seni yeniden yaratmak eksikliklerini tamamlamak
unuttuklarını eklemek, istemediklerini çıkarıp yerine 'yeni' şeyler koymak için!(!)...

derinden,damardan giriyorduk birbirimize habersizce...