KAZIDIM...NAZIM GİBİ KOL SAATİMİN KAYIŞINA DEĞİL!..BİLİNCİMDEN...‏(S.Ü)...

KAZIDIM...NAZIM GİBİ KOL SAATİMİN KAYIŞINA DEĞİL!..BİLİNCİMDEN...‏(S.Ü)...


"ben olsaydım öyle demezdim!.."..(elvan günay/1989-90).. demiştin anı defterime yazdığım
bir görüş sonrası görüşçüm ile aramızda geçen bir konuşma için...
beraat etmiştim o an!...silmiştim bir anda onca sene hapishanede
yattığımı...mamak askeri cezaevi'ni,işkenceleri,kararları,açlığı,su
suzluğu,tecriti,hücreyi...silmiştim hepsini hepsini!...o an fidel castro'
nun o ünlü savunması geldi aklıma,..TARİH BENİ BERAAT ETTİRE
CEKTİR!..demişti ya?...

kim öldürdü seni?...kimmmmmmmmm?...kim işledi bu cinayeti?.için
de yavaş yavaş büyüyen bu cenini kim kazıdı,kimmmmmmmmmm?.
mutlaka ortaya çıkarmalıyım bu cinayeti mutlaka!..sen o günlerde ne asosyal ne de apolitiktin,öyle olsaydın eğer anlayabilirmiydin be
ni,büyütebilirmiydin içindeki cenini?...ne demiştim sana?..sen kendi
ni aşıyorsun!..bak!..konuşturacağım seni,içindeki kızla tanıştıraca
ğım!..çok az kalmıştı çok az devrim yapmaya,çok az!...

aşk mı?...ne aşkı?..tanrılar/tanrıçalar 'aşk' nedir bilmezlerdi ki!..on
lar faniler gibi aşık olmazlardı ki?!..kullar tanrılara/tanrıçalara aşık
olurlardı ve tanrı/tanrıça avını beğenirse onu katına çıkarması için al
batros'larına emir verir getirtirdi olimpos'a!(!)...


"size duyduğum sevgi bir arkadaşıma dostuma duyduğum sevgiden farklı değil!"...(1989/elvan günay)..anlamalıydım bana duyduğu sevginin tanrısal bir sevgi
olduğunu,anlamalıydım!...tanrılar,tanrıçalar böyle konuşurlardı kul
larının karşısında.kullarını ayırt etmezlerdi duydukları duymak zorun
da kaldıkları 'sevgi' konusunda 'eşit' davranmak zorundaydılar(!)..