13 Temmuz 2013 Cumartesi

YAŞAMIMIZIN BİR PARÇASI; HAPİSHANE,SÜRGÜN!.

YAŞAMIMIZIN BİR PARÇASI; HAPİSHANE,SÜRGÜN!..NEDENİ ÇOK BASİT,DÜNYAYI YAŞANILIR HALE GETİRMEK İÇİN DÜŞÜNMEK!..

17 Eylül 2010 Cuma, 17:09 tarihinde 
 yaşamımızın bir parçası,hapishane,sürgün..nedeni çok basit,dünyayı yaşanılır hale getirmek için düşünmek!..bizden önce bizden sonra
fark etmiyor; bilim adamları,felsefeciler çarmıhlara gerilip baldıran zehri içirilerek,düşünen insanlar yok edilmişler.işte anlaşışması gereken bu tür gerçekler!.dünya ancak bu şekilde yaşanılır ve anlamlı olabilir.yaşanması,duyumsanması gereken bunlar bence.harfler,kelimeler ve cüm
lelerin düşünce içinde canlanması anlam kazanması.sol,sosyalizm devrim bu!..yıllar yıllar önce birlikte kurduğumuz ve yarattığımız,paylaştı
ğımız o güzel ortam ve senin o ünlü değerlendirmen," ne sizden önce ne sizden sonra,bir erkekle bu denli sevgi, ve dostluğu paylaşmadım neden böyle oluyor anlamış değilim?"..işte biz bunun için mücadele ediyorduk,bunun için yattık yıllarca,yaşamımızı feda ettik ve ediyoruz!.
sıcaklığın,yaklaşımın,samimiyetinle o günlerde tattığımız hayal olmayan,gerçekleşebilir bir dünya için!.eğer başarabilseydik,devrimci dalga
bizi taşıyabilseydi,beraber olacağımız,kuracağımız o güzel dünyaya,nazım'ın şiirinde anlattığı gibi,motoru maviliklere sürecektik!..inan az kalmıştı,çok az!..gerçekleşmesi zor gibi gözükse de,zorunluluk aslında!..zorunluluk olmadan asla özgürlük olmaz!..yaşam;dugu,his,düşünce zinciri içinde yürüyor gözükse de,yaşananlar böyle değil!..yaşam zinciri bu şekilde eklemlense bile anlam kazanmıyor!..yaşamın anlam kazanması,düşüncenin, bilim,sanat,kültür,mantık,felsefe ile harmanlanıp bilinçli bir biçimde teorik hale getirilmesi,rafine edilmesiyle kullanılır
olması gerekiyor." ben dünyanın dönmediğini söylesem bile dünya dönüyor ve dönmeye devam edecek !" tezi bu duruma en güzel cevap bence.bizim subjekktif görüşümüz dünyayı döndürmüyor,dünyanın dönmesi bizde pozitivizmi oluşturuyor yani,zorunluluk yasaasını....işte; idealizm ile materyalizm arasındaki uzlaşmaz çelişki!..madde mi,ruh mu?..subjektivizm mi,pozitivizm mi?..tartışmanın denek taşı burası!..marx,bir anlamda bu düşünceyi bir adım daha ileriye taşıyarak;" dünyayı anlamak yetmez değiştirmek gerekir" der!.
ve bilim adamları hakkında şu unutulmaz tespiti yaparak onların ne denli kaypak olduklarını gözler önüne serer," onlar laboraturada materyalist,dışarı çıkınca idealist olurlar!"....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder