insanoğlunun günlük yaşam içinde, konuşma dünyasından yazı dünyasına geçmesi
insan ufkunun gelişmesine,düşünce,düşünme ve üretme,kavrama gibi yetilerini pe
kiştirmişmesine neden olmuştur.bunun yaşamımıza yansıması,ikili bir yapıya dönüş
mektedir:yazı dili/konuşma dili... BeğenBeğenmekten Vazgeç · ·Gönderiyi Takip EtGönderiyi Takip Etmeyi Bırak · 14 Eylül, 17:04, İstanbul
benimde aklımdan geçmedi değil öneriniz!.....
başımız..başı dönmüştü maddenin o hızla!...hızlııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı!...
çok hızlı yaşadık!...doğru!..çok hızlı karışmıştık birbirimize!..
laboratuardan çıkıp ıslatacaktık dünyayı!...sırılsıklam!..seller sular gibi...tusunamiiiiiiii!
gökyüzünden boşanmayacaktı su...ikimizin birleşiminden!...
. hazırdı su oluşmaya hazırdı!...
hidrojen,oksijen:aşikio=ikihidrojenbiroksijen
kulvarda iki at soluk soluğa koşuyorlardı yelelerini savurarak!...
. çok az zaman kalmıştı maddenin parçalanmasına çok az....
.tanımlanmıştı madde...çözümlenmişti....
oysa ne güzel heycansal tanımlama ve teoremlerle başlamış devam ediyordu de
ney!...ya beni çok iyi tanıyorsunuz veya gözlem gücünüz çok iyi!....
yani,maddeyi laboraturda değişime uğratmak için parçalayıp enerjiye dönüştürmek
için uğraşmıştı ama......madde dönüşmemişti enerjiye....
ne tahir'e dönüştü ne zühre'ye!..
'bilimsel' olduğu kadar 'deneysel' bir ilişkiydi!(!).....
......."mektubunuzda çok güzel şiirimsi cümleler var.sizin izniniz olmadan onları şiirleştirdim.şimdi,bula bula bunları mı buldunuz sana onca şiir yazdım diyecek
siniz biliyorum.ben hepsini seviyorum hepsi güzel!...
.....mamak cezaevi'nde bir görüş sonrası görüşçüm ile aramdaki diyalo
ğu anı defterrime aktarmıştım.görüşçümle olumsuz bir konuşma geçmişti aramızda
......direnseydin!.demişti.sen o satırların karşısına,..."ben olsaydım öyle demezdim!."
diye not düşmüştün....
'merhaba' oyununda yanımda olmanızı o kadar çok istedim ki!...
sizinle yanyana beraber seyretmeyi!..."...
......"kitap okurken tasvir bölümlerini atlayan ben yazdıklarınızı zevkle oku
dum.gezmiş dolaşmış gibi oldum oraları.teşekkürler!..."....
......."yazdıklarınız belge niteliğinde.mutlaka yayınlanmalı.biliyorum 'anı
defteri'niz uzun zaman bende.tekrar tekrar okumalıyım beynime kazımalıyım!...."....
..."nasıl mektup yazdınız öyle?..."...
........işte anahtar cümle!..."deneyeceğim tabi!..."..bakın ben demedim mi si
ze bu ilişki bilimsel bir ilşki diye!(!)...
..."durun canım!..o kadar karamsar olmayın hemen(sayfanın ismi bura
dan)hem,kim kime zorla bir şey kabul ettirebilmiş ki?...deneyeceğim tabi!...."...
........peki o zaman dedim,zorlamış olmayayım sizi?...
......aşkın gözü kördür!...beraber olacağım insana özel sevgi duymalıyım!
...size duduğum sevgi bir dostuma arkadaşıma duyduğum sevgiden farklı
değil!..
Oryantalistressamlar Oryantalist Sanatçılar
bu ilişkinin 'bilimsel' olup olmdığına siz karar verin!...ne sizden önce ne sizden sonra
dostluğu ve arkadaşlığı bir erkekle sizinle paylaştığım gibi paylaşmadım neden böyle
oluyor anlamış değilim!?....
Oryantalistressamlar Oryantalist Sanatçılar
bizim kız kitapkurdu dur hoca..çok kitap okur.baban böyle tanıtmıştı seni bana..ilk is
teğim olmuşmuy du ne?..çok kitap okuyan bir kız...çok indirim yapmışsın teşekkür
ediyor bizim kız...ben teşekkür ederim dedim.acaba ne tür kitaplar okurdu?...eğilimi
hangi kitaplaraydı?..
bilimsel bir aşk!(!)...olabilir mi acaba böyle bir şey?...yaşadım!...devrimci mücadele
yi yaşadığım gibi!...yaşadım!..kısa sürdü kardeşliğin kollarında yaşamım!...biliyordum
beni bırakacağını...bilimsel bir aşktı çünkü(!)...nasıl başlaması gerektiği konusunda
düşündüklerim nasıl gerçekleştiyse başladıktan sonra da nasıl sonuçlanacağını söy
ledim ona.ne kahindim,ne sihirbaz!..bilimsel düşünüyor,hissediyordum o kadar!....
bak kendini aşıyorsun,seni içindeki kızla tanıştıracağım bak konuşturacağım seni!...
diyordum ona...bırakma beni!...dedim ama nafile!...bilimsel di ilişkimiz madde gibi!
ve bıraktı beni...maddenin parçalanması ve enerjiye dönüşmesi gibi...çok direndi çok
hesaplaştı kendi kendisiyle özellikle annesiyle!...maddesel bir aşk vardı orta yerde so
mut!...newton'un nasıl başına düştüyse...benim de başıma düşmüştü bu bilimsel aşk!...zordu açıklaması..çok zorrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr!..
inkar etmesi de... özel sevgi(o,aşkın gözü kördür diyordu)arıyordu...nasıl ve nerede
,kimde bulacağını bilemeden....uymuyordu benim bilimsel sevgim ona bir türlü!..
tanışır tanışmaz dalmıştık suya...nefessiz kaldığımız saatler..saatler boyu süren ko
nuşmalar,sohbetler...okunan kitaplar,seyredilen filimler,dinlenen müzikler...o yerin
iki kat altında küf ve nem kokan kuytu köşede...akşam olduğunu,zamanın nasıl geç
tiğini üst fuayeden babasının uyarısı ile anlıyorduk,haydi kızım akşam oldu eve gidi
yoruz!...istemeye,istemeye el sıkışıp yarın görüşmek üzere diyerek ayrılırdık çaresiz
biriki el sıkışma oturup konuşma bu kadar mı?...dalga geçme dalgacı!...asıl şimdi
başlıyor. romantizmi atlattık, gerçekçiliğe dönüşüyor yavaş yavaş ilişkimiz.madde
parçalanıp atomlarına bölünmeye,enerjiye dönüşmeye başlamak üzere dedim içim
dekine....bilim adamı gibi yorumladın dedi...evet!..bilimseldi...bilimsel bir aşk!...de
dim...katıla katıla gülmeye başladı içimdeki dalgacı.....
eeeeeeeee!...dedim içimdekine,dalga geçiyordun benimle safoğlan diye?...bak!..ger
çekleşiyor işte düşündüklerim...genç güzel bir kız,kitapkurdu,tartışan kouşan sa
mimi, yaşamı algılayan bir kız....daha ne olsun?...şanslıyım galiba?..neden yazar,re
jisör,senarist olmadım?...
birkaç gün sonra sinemaya geldi aşağıya kitaplığa indi el sıkıştık tanıştık.çöpçatanı
mız kitaplar,sinema,sanat,kültürdü...profilini az çok çözmüştüm,çıtı pıtı bir kız...k.bur
juva...düzeyli,mesafeliydi yaklaşımları,samimi,konuşkan...yine babası ihbar etmişti,
annesi yurtdışında çok düşkündür annesine evde sıkılmasın diye yanımda getiriyor
um.annesinin kızı yani dedim içimden...
ütopya tabi!..onca yıl içeride yat ve karşına çıtıpıtı narin mi narin güzel genç bir kız
çıksın?...haydi çıktı diyelim arabesk biçimde tanıştın,çarpıştın kızın okul kitapları düş
tü yere aldın verdin gözgöze geldin veeeeee!...çarpıldın!...mfö'nün alideserado şar
kısında olduğu gibi!(!)...bütün bunlar oldu diyelim,cinsel hazların okşandı,erkeklik
duyguların...karşı bir cinsin heycanı...yakınlaştın,sarıldın,öpüştün,seviştin...bütün bun
ları yaşadın diyelim bir terslik çıkmadı rüyan tıkır tıkır yürüdü ve sen mutluluğu kana
kana yudumladın ruhunda!...ne güzel değilmi kurgusal aşk,ilişki?...sonra yalancı ço
ban gibi sende inanmadın kurguladıklarına!..hadi be oradan safoğlan?...dedin değil
mi?...doğru!..insan sonradan okursa polyanna,kırmızı şapkalı kız,külkedisi'ni olacağı bu!(!).....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder