27 Temmuz 2013 Cumartesi

KAFANI İSTİYORUM BEN SENİN!...

kafanı istiyorum ben senin...kelleni değil giyotinde kesilen(!)..düşünen kısmını,sevişen değil!..."kafa patlatmaya devam o zaman!" sözcüklerinle,tartışan kafanı istiyorum bey
ninin kıvrımlarını!(!)....

"çok hızlı yaşadık!.."...dediğinde..(1989-91) çağrışım yaptı aniden..."çok hızlı savaşmış
tık!.." bizde o günlerde (1975-1981)....

o günler?...o sözcüklerin üzerine diğer yanımı anımsadım yarattığımız ve yaşadığımız 
günleri....'devrim' yapmak için yola çıktığımız günleri....burjuvazinin yarım bıraktığı işçi
leri köylüleri yoksulları peşine takarak 'özgürlük/kardeşlik/eşitlik' adına tarihten rol ça
lıp kendi adına yaptığı ve emekçileri kandırdığı 'burjuva devrim'i,'proletarya devrimi'ne
dönüştürmek için yola çıktığımız günleri anımsadım.....

"ne yani sürekli ben mi yalan söylüyorum?.."....yoooo!...sendeğil!..burjuva ahlakı...bili
yormusun burjuvazi,hani o senin heycanlanarak saflarına katıldığın milliyetçilik,milli bur
juvazin var ya?..tarihsel yalancı zaten!...senin suçun yok!...onun için kafanı istiyorum
ben senin:düşünen,tartışan kısmını...bedenin,tenin,cinsiyetin,cinselliğin zerre kadar ilgi
lendirmiyor beni!....

yalancı,çarpıtıcı bir tarih,bilim ve sanat anlayışı olduğu için reddettik o günlerde burju
vazinin tüm öğretilerini,eğitim kurumlarını,okullarını.yırttık fırlattık oligarşinin çarptık yü
züne diplomalarımızı!...sen ne yaptın?...tapındın!...işte aramızdaki fark bu!...

"beraber olacağım insana özel sevgi duymalıyım!.."...burjuvazi de senin gibi 'özel'(!)...
'özel mülkiyet' peşinde(!)...senin suçun yok tabi bu konuda.burjuvaziden;milliyetçilik,
'milli' olma gibi 'özelleştirmeler'le sana geçen bir virüs bu!..çaresi mi?...gerçekçi,bilim
sel bir virüs proğramı....onun için kafanı istiyorum ben senin....o burjuva ahlak,sanat,
bilimsel yanlışlıkları temizlemek için!(!)...

nereden hatırladım seni nereden?...ne güzel unutmuştum silmiştim seni..."araya kız ar
kadaşımı koydum sınavda.alyansın vardı parmağında..."....görmedim dedim...şaşırarak
"aaaaa!..nasıl olur?.." oluyordu işte matmazel(!)....biz sildik mi birisini siktin sene yazıl
mazdı bir daha defterimize!....biz sildik mi böyle silerdik bir insanıın ihanetini...lastik sil
gilerle değil!..insan silen silgilerle!(!)....biz unuttuk mu böyle unuturduk bir daha anma
macasına...oysa aynı salonda aramızda bir insan olmasına rağmen görmemiştim ben
seni!...körleşme!...elias canetti'nin romanı değil!...benim sana olanı...

nerden hatırladım seni nereden?..ne güzel unutmuştum seni ve mektuplarını...açıp oku
yunca mektuplarını garip birşey oldu içimde.bütün o sana duyduğum kin ve öfke sevgi
ye dönüştü yeniden...sıradan değildi yazılanlar bir kağıt parçası sözcükler,kelimeleler,
harfler cümleler?...burjuva romantizmi ile yazılmamıştı veya 'gençız' hatıratları,umutla
rı,içi boş sevgi sözcükleri yoktu veya kalıplaşmış 'aşk' mırıldanmaları bir ev kedisinin miyavlamaları!(!)


umurumda değildi artık senin o tür tapınmaların mektuplara yazılanlar....tınmıyordun
bile o günlerde sana yazdığım 'aşk/sevgi' sözcükleri için.senin istediğin o çok duymak
hissetmek duyumsamak adına peşine düştüğün 'özel sevgi'....o da bende yoktu sana
'özel' olarak verebileceğim!...özelleştiremezdim yani seni burjuvazi gibi(!)...alamazdım
burjuva evlilik akitleriyle özel mülkiyetime seni!...ama sen burjuvazinin öğütlediği her
gençkızın rüyasını süslediği ve mutlaklaştırdığı 'özel sevgi' peşindeydin...beyazgelinlik,
telli duvaklı tüllü bir başlık içinde nikah masasına oturacak ve imzadan sonra özel bir
dokunuşla yüzünü örten tülü eşin kaldıracak ve alnından öpecekti seni özel bir öpücük
le cepheye asker uğurlar gibi!(!)...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder