24 Haziran 2015 Çarşamba

NEOLİTİK DÖNEM ÜZERİNE!..2..belgin aksoy...

Şu an için beynim 20 yy olaylar hakkında yorum yapabilecek durumda değil. İki kavram beynimde dönüp duruyor: sequentail hierarchy ve simultanous hierarchy. Bunlardan ilkine ardışık ikincisine de eş zamanlı mı demek lazım? Derler ki alimler bunlardan ilki çok dik hiyerarşilerin oluşmadığı toplumlarda olur, diğer ise daha kompleks toplumlarda. Buradan neolitiğe dönecek olursak beklenen hiyerarşi daha "düz" basamaklaşmaların olduğu toplumlar olsa gerek. Ben aslında seneler boyu neolitik toplumlarda basamaklaşma/hiyerarşi olduğuna inanmamıştım. Bana göre sadece segmentler vardır. Bir grubun diğer grupla arasındaki bir görev farklılığı tarafında beslenen ancak belli bir alt-üst ilişkilendirmesinin çok doğru olmayacağı yapılar. BU nokatada ritüelin gücü devreye giriyor ve aslında insan hayatında hem sosyal hem de ekonomik etkinliklerin organizasyonunda "dinsel" geriplanların her şeyin önüne geçtiğini görüyoruz. Neolitik toplumların egaliter oldukları şeklinde bir efsane dolanır duru ortalarda. Bunlar sadece egaliter deği, aynı zamanda da anaerkillermiş şeklinde. Aslına bakarsanız bu da peşin fikirli halde üretilmiş kavramlar. Matriyarkallik hakkında ne biliyoruz? İk tane şişman çıplak kadın figürini bulduk diye bir dönem anaerkil demek zırvalık. Ya çatalhöyükte 7-9 bin kadar insanın yaşamasına ne diyeceğiz? Elimizde bunların egaliter olduğuna yönelik hangi bulgular var? Evlerin envanterlerine baktığımızda sosyal bir tabakalaşmaya işaret eden hiç bir şey yok. Orada burada duvar resmi, ihtimal dini amaçlar... ama bu sosyal tabakalaşma demek değil. Pekiyi neolitik yaşam kalitesinde bir düzelme getirdi mi? Şüpheli. Ekstrem bir örnek olmasına karşın Çatalhöyükte erkekler 22-23 kadınlar 25-26 yaşı bulan bir ömür sürdürüyorudu. Pek çok paleolitik toplumda bu 30lu yaşların sonudur oysa. Genelde travmaya bağlı ölümler varken neolitik insanlarının kemik hastalıklarının ardı arkası kesilmemiş. İhtimal değişen diyetten dolayı metabolizma hastalıkları, mesela şeker ve diğer gastrointestinal rahatsızlıklar baş göstermeye başladı. Aynı yerde yaşayan insanların mesela Çatalhöyük gibi sokak ve kapı kavramının dahi olmadığı bir sıklık içinde yaaşayan bir topluluğun hijyenanlayışını tahayyül etmek zor değil. Enfeksiyon hastalıklarının da artmış olması pek muhtemel. Ya ya, her sene bir iki saf öğrenci çıkar o zamnalarda insanların daha uzun yaşadığına inanan. Sebep kanser yok, oysa ki insanlar aslında kanser olacak kadar uzun yaşamıyorudu.
bir de insanı yaradılışın zirvesinde sanan anlayış var tabii. Kendikendine doğum yapmayı beceremeyen, doğum sırasında bebek ters geldi, kanama oldu mikrop kaptı, rahim ağzı açılmadı vs vs sebepten bir sürü kadın öldüğünğn farkında değiliz, bizden başka hiç bir memeli doğurma konusunda bu kadar beceriksiz değil.
Neyse, dağıtmayalım. Yani aslında bakış açısına bağlı olarak neolitiğin nesini devrim olarak değerlendirip değerlendiremeyeceğimiz tartışılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder