24 Ekim 2016 Pazartesi

'SANAT' TARİHTE SINIFLAR ARASI MÜCADELE VE ÖNCESİNDE 'TOPLUMSAL' BİR OLGUYDU

'SANAT' TARİHTE SINIFLAR ARASI MÜCADELE VE ÖNCESİNDE 'TOPLUMSAL' BİR OLGUYDU
 
|
30.11.2014 (Paz), 15:50
NEDEN DOĞU/UZAKDOĞU VE İSLAM ÜLKELERİNDE GENEL ANLAMDA 'SANAT/KÜLTÜR/BİLİM' ÖZEL ALANDA İSE 'RESİM' VE GÖRSEL(SİNEMA/FOTOĞRAF/DİJİTAL ENDST) SANAT KOLLARI GELİŞMEMİŞTİR?.ÇÜNKÜ 'SANAT',BURJUVA İDEOLOJİSİNİN BİZLERE DAYATTIĞI BİÇİMDE BİRİNCİL OLARAK 'YETENEK'LE ORTAYA ÇIKAN BİR OLGU DEĞİLDİR.'SANAT/BİLİM/KÜLTÜR'ÜN GELİŞİMİ VE OLUŞUMUNA GÖZ ATARSAK BU GELİŞİMİN BİR BİRİKİM VE 'BİLİM'SEL KAVRAMLARLA 'SENTEZ/DENEY/GÖZLEM'LERLE 'İDEALİZM' VE 'DİYALEKTİK/TARİHİ MATERYALİZM'İN ÇATIŞMASI SONUCU ORTAYA ÇIKAN TANIMLANAN KAVRAMLAR BÜTÜNÜDÜR.EVET 'SANAT' BURJUVAZİNİN TARİHTE SAHNE ALMASIYLA TANIMLANMIŞ VE ORTAYA ÇIKMIŞTIR AMA BU TANIMIN SAPTIRILMASINA 'SANAT' ÜZERİNDE BURJUVA SINIFIN HEGOMANYA HAYALLERİNİN YIKILMASINA 'DİYALEKTİK/MATERYALİST' GÖRÜŞ DOĞRULTUSUNDA SORUNA ELEŞTİREL YAKLAŞAN 'SOSYALİST' İDEOLOJİNİN KATKI VE YORUMLARI ÖNEMLİDİR 'SANAT'IN GELİŞİMİNDE YÖNLENDİRİCİ OLMUŞTUR.'SANAT' İNSANLIK TARİHİ İLE BİRLİKTE BAŞLAYAN GÜNLÜK YAŞAMIN DIŞAVURUMUDUR.BU DIŞAVURUMDA İNSANIN YAŞAMSAL DENEYİMLERİ VE TOPLUMSAL GELİŞMELER DEĞERLER BİRİKİMLER ÖNE ÇIKAR.'SANAT' BU ANLAMDA 'ZENGİN'LİK İFADE EDER.'SANAT' TARİHTE SINIFLAR ARASI MÜCADELE VE ÖNCESİNDE 'TOPLUMSAL' BİR OLGUYDU.

bilim ve kültür sistemleşmeden önce 'sanat'a yön veren ideoloji 'din' olarak karşımıza çıkar.hıristiyanlığın reform geçirmeden önce 'islam'a karşı her zaman bir adım önde olması 'islam'ın 'insan' unsurunu 'sansür'e uğratması 'birey' gerçeğini sahneden çekmesi sonucu her alanda yaratıclığı 'islam' dünyasında ortadan kaldırmıştır.sanat tarihi'ni incelediğimizde hıristiyanlık inancının islam inancına karşı üstünlüğü,belirleyiciliği açık ara önde olduğu görülecektir.'islam' inancının hıristiyanlık inancına karşı daha pozitif olduğu iddiası tarihi süreç incelendiğinde havada kalır.islam inancında 'düşünce'nin yasaklanması 'suret'in çizilmesinin hatta 'insan' sülüetin(gölge resim)dahi 'günah' sayılması sınıflar mücadelesi öncesi dinler arası mücadelede 'islam'ı safdışı bırakmıştır.bireyi 'kul' dışında değerlendirmeyen islam inancı 'pozitif bilimler'i es geçmiştir!...

Felsefe/düşün/sanat ve ticaret alanlarında birikim sahibi olmayan ve sadece 'Allah' katında kendisini sorumlu hisseden kul 'din' dışında 'düşünce' ile yüzyüze gelmedi.kuranın günlük yaşamla uyuşmaması 'günah' ve 'yasak' kavramlarını toplumsal 'anayasa' düstur haline getirdi.Sosyal alanda dini kurum ve yasalarla yönetilen islam/müslüman toplumlar ekonomik alanda padişah/Sultan/kral üçlüsünün egemenliğinde 'köle' statüsünde çalışmak yaşamak zorunda kalmışlar Avrupa feodalizminin körükledği 'haçlı seferleri' kabusu ve Roma'nın emperyalizm/hegemonyasına karşılık 'İslam/Müslüman' panzehiri geliştirilmiş ve Osmanlı bunun son temsilcisi mohikanı(!)olmuştur!(!)..Avrupa egemenleri(feodalizm+kilise) haçlı seferleri ile yağmaladıkları değerleri diğer yandan keşif ve icadlar ile bulunan yeni yerleri kazanımları için kullanarak (ucuz hammadde) sermaye birikimini tamamlamışlardır.islam/Müslüman ülkelerde ise bu 'özgürlük','bireysel' girişimcilik gelişmediği için kendisi için değil 'Allah','Sultan' adına savaşmış ve işgal etmiş talan ve yağma ile yetinmiş gününü gün etmiş Sultan adına oraları 'vergi'ye bağlamış gerisin geri ülkesine dönmüştür.Marx bu durumu çok çarpıcı biçimde şöyle açıklar:"Osmanlı Hindistan'a gitti hindileşti İngilizler gitti değiştirdi" diyerek teşhisini bu güzel örnekle somutlaştırır.Yine marx ve Engels özellikle islam/Müslüman toplumlar üzerine Osmanlı imparatorluğunu baz alarak derin araştırmalara tahlil ve teorik saptamalara girmişler bunca fiziki büyüklükteki ze ngin bir imp.neden gelişmediği sıçrama yapıp kapitalizmi yakalayamadığı üzerine düşünmüşler ve şu sonuca,'özel mülkiyet'in olmadığı herşeyin Sultan/Allah ekseninde çözümlenmesi sonucu elitistler zenginlikleri bu anlamda üretime değil tüketime aktarmışlardır.Kapitalizmin en küçük hücresi olan 'üretim' ne yazık ki islam/Müslüman ülkelerde artı-değer üretecek konuma erişmediği 'feodal üretim tarzı'nı tamamlayıp aşama kaydedemediği için 'sınıfsal' sıçrama yapamamıştır.Avrupa ekonomisinin feodaliteden ticarete geçiş yapması ve bu elde edilen 'ticari kar'ın küçük üretime (manifaktör) yatırılması 'sanayi devrimi' dediğimiz büyük ekonomik patlamayı gerçekleştirerek Marx'ın kapitalizmin gelişme yasasının olmazsa olmazı atrtı-değeri tanımlamasına,sömürünün görünmez lokomotifini ortaya çıkarmasına neden olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder