24 Ekim 2016 Pazartesi

OSMANLI'DAN GÜNÜMÜZE!...

OSMANLI'DAN GÜNÜMÜZE!...
 
|
17.2 (Çar) , 13:44
Türkiye bu güne kadar içeride ve dışarıda uyguladığı yaptırımlarla sicili hayli bozuk bir ülke.bu olumsuzluklardan yargı önünde hesap
Verilmediği için sorunlar kastlaşmış uygulamalar yasal hale gelmiş durumda.Ülke demokratikleşme younda adım atmadıkça sorunlar çözülmeyecek tam tersine kördüğüm olacaktır.Türkiye 'demokratik' olabilir mi,bu mümkün mü?..bu sorunun cevabı 'hayır' olacaktır herhalde!..neden mi?..çünkü ülkenin tarihsel serüveninde böyle bir olgu,düşünce biçimi,uygulaması ve paylaşım yok!..Osmanlı imp. döneminde bu tren ne yazık ki kaçırılmıştır.burada en büyük etken islami düşünce ve inançtır.bu durum sadece Türkiye için değil diğer islam ülkeleri içinde geçerlidir.neden?..Kapitalizmin gerçekleşmesinin tek bir şartı vardır o da 'özel mülkiyet'tir.özel mülkiyet denildiğinde anlaşılması gereken 'üretim araçları'dır,yoksa ev,araba,özel kullanım,bireysel sahip olduğu eşyalar değildir.marx/engels bu noktadan hareketle o günlerin devasa imp.osmanlıyı mercek altına alarak incelemişler ve neden osmanlı imp. Kapitalizmin gelişmediğine kafa yormuşlardır.Marx/engels osmanlı imp. Neden kapitalizmin gelişmediğinin sorununu islam inancında,islam inancı gereği 'mülk allahındır' açıklamasından geldiği gerçeğinin altını çizmişlerdir.gerçekten islam düşüncesi incelendiğinde,hristiyan inancının tersine 'birey' değil 'kul' geçerlidir ve kişisel yaratıcılık(sanat,düşünce),girişimcilik(ticaret),mülk edinme yasaktır.bu yasaklar sonucu islam dünyası kapitalizmin olmazsa olmazı olan(hücresi,ilk evresi) 'ilkel sermaye birikimi'ni gerçekleştirememiştir.Marx kapitalizmi çok kısa ve anlaşılır bir formülle açıklar.bu formül 'para/meta/para' üçlemesidir.her zengin olan ticaret yapan,mal alıp satan kapitalist değildir.kapitalizm 'üretim' yapan ve bu üretim sonucu koyduğu parayı büyüterek 'sermaye'sini bir kartopu gibi büyüten mekanizmadır ve bu mekanizma 'sömürü' olmadan gerçekleşmez.Peki?..osmanlı imp. Sömürüsüz bir yapılanma içindemiydi?...tabii ki hayır!..osmanlı imp. Feodal imp.tersine 'teokratik' yanı ağır basan bir imparatorluktu.ticaretin ve özel girişimciliğin 'yasak' olduğu osmanlı ve islam dünyasında ne yazık ki bu tür yaratımlar azınlıkların eline geçti.osmanlı üretim biçimi aşağıdan yukarıya saraya 'ayan'lar tarafından aktarılır saray da bunu merkezi biçimde harcardı.osmanlı imp.diğer geliri ise savaş ve işgaller sonucu elde edilen haraç,yağma,vergilerden oluşuyordu.İşte bu nedenlerden ötürü osmanlı ve islam dünyası kapitalist sıçramayı yapamayınca 'demokrasi' nimetini(!)kaçırmış oldu!..nasıl ve neden?.Peki nasıl oldu da osmanlı devasa bir yapıya kavuştu?.osmanlı içeride yapılan ve saraya teslim edilen servet artı savaş ve işgal sonucu elde edilen haraç,yağma,rüşvetle büyüdü ve bu serveti osmanlı yönetip üretime dönüştüremeyince servet eridi ve ancak osmanlı 1300-1600 arası dayanabildi.Yani osmanlı öyle bizim yalama,şarlatan tarihçilerimizin iddaa ettiği gibi 600 yıllık bir imparatorluk değildir.300 yıllık bir tarihi kesit sözkonusudur.fiziki gelişme bir imparatorluğun başarılı bir imparatorluk olduğu anlamına gelmez.marx bu durumu şöyle açıklar,' osmanlı hindistan'a gitti hindileşti,ingiltere gitti orayı değiştirdi!..'....işte tarihi gerçek!..Osmanlı ve islam dünyasının kapitalizmi yaşamaması sonucu ülkede sanayi ve tarım devrimi artı,kişisel yaratıcılık(sanat,düşünce yaşamı),'sınıf' yapılanmalarının olmayışı 'demokrasi' dediğimiz,daha doğrusu 'burjuva demokrasisi'nin nimetlerinden mahrum kalmalarına neden oldu.ve bu gelişmelerin hristiyan dünyası tarafından gerçekleštirilmesi bu durum islam dünyasında 'gavur allerjisi' yarattı.' demokrasi' tarihin hiç bir döneminde halk yönetimi olmadı ve zaten böyle bir işlevi de yok!..antik dünyada tanrı/tanrıça,soyluların,asillerin varlıklı sınıfın yönetim biçimiydi.roma döneminde durum değişmedi ve halkın oy verme hakkı yoktu sadece bu hak imparatorun gölgesinde senoto denilen seçkinci meclisi oluşturanlara aitti.ancak bu durum sanayi/tarım devrimleri,rönesans/reform hareketlerine öncülük eden burjuva sınıfı tarafından göreceli biçimde değişti ve 'burjuva demokrasisi' olarak gündeme geldi.Islan dünyasında ise yönetim sürekli biçimde dini motif,yorum,Kur'an yorumu,hadis ve sure açılımları ile biçimlendi.islam dünyası ve inancı hiç bir zaman,hristiyan inancı gibi pozitif/sosyal bilimlerle yüz yüze gelmedi.Islam dünyasının pozitif/sosyal bilimlerle yüz yüze gelmemesi sonucu batı ile arasında kapanmaz bir makas yarattı ve iki ayrı dünya veya toplum oluştu.batı sürekli biçimde ileriye doğru adım atarken Doğu hızla geriye doğru sarktı ve gericiliğin,yozluğun temsilcisi oldu.İslami düşünce ve inancın çağdışılığının nedeni müslümanların feodal hatta ilkel düşünce yapılarını kıramamış değiştirememişlerdir.özellikle cinsel konularda,kadın cinsine karşı bakış açılarında dini acı ve işkencelerin,baskıların etkisi çok büyüktür.islam düşüncesinin kesinlikle 'kişi/birey'in özgürlüğüne,yaratıcılığı tahammülü yoktur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder