30 Ağustos 2013 Cuma

80 ÖNCESİ 'DEVRİMCİ HAREKET'İN 'RANDEVUSUZ DAĞILMA'(!) SENDROMUNU BU DEFA RANDEVUSUZ AYRILDIĞIMIZ BİZİM KİTAPKURDU İLE TEKRAR YAŞAMIŞTIM!..

80 ÖNCESİ 'DEVRİMCİ HAREKET'İN 'RANDEVUSUZ DAĞILMA'(!) SENDROMUNU BU DEFA RANDEVUSUZ AYRILDIĞIMIZ BİZİM KİTAPKURDU İLE TEKRAR YAŞAMIŞTIM!..
bizim kitapkurdu ile yaşadıklarım 1975-80 arası 'devrimci mücadele'yle, 1981-87 arası mamak askeri cezaevinde yaşadıklarımın şaşırtıcı biçimde izdüşümüydü.80 sonrası ilan edilen askeri faşist cunta sonrası 'açık faşizm' döneminde 'devrimci hareket' siyasi tespit ve görüşlerinde 'doğru' çözümlemeler yapmasına rağmen 'pratik' uygulamalarda durağanlaştı ve artan baskı/işkence/izlenme/tutuklamalar karşısında kontrpiyede kaldı ve 'zamansız'lığa oynayarak belirsizlikler içinde siyasi yaşamını kapattı.bende bizim kitapkurdu ile kontrpiyede kalmış ve zamansızlığa teslim olarak ilişkilerimizi belirsizliğe itmiştik ister istemez.'devrimci hareket'te 'iradi müdahale' merkezi hasar alınca örgütsel bağlar kopmuş ve insanlar 'kişisel' becerileriyle ayakta kalıp yaşamaya çalışmışlar,tutuklananlar ise içeride yargılamayı beklemekten başka önlerinde çıkar bir yol kalmamıştı.bende kitapkurduyla aynı koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyorduk.devrimci mücadelede arkadaşlarımla nasıl tanıştıysam bizim kitapkurduyla da aynı biçimde 'düşünsel' yakınlaşma ile tanışmıştık.doğal,kendiliğinden.o,bu durumu şöyle açıklıyordu,'ne sizden önce ne sizden sonra bir erkekle sizinle paylaştığım gibi dostluğu ve arkadaşlığı paylaşmadım.neden böyle oluyor anlamış değilim?'..(1989)..onun için ona 'düşünce yaşıtım' diyordum.o da bana,'pembe serseri', 'küçük sevgili' rumuzuyla yazıyordu.kendimi ona anlatmak için yazdığım 'anı defteri'mde anlattığım mamak askeri cezaevinde görüş günü görüşçümle aramızda geçen ve görüşçümün olumsuz konuşması karşısına beni savunan bir yorumla,'ben olsaydım öyle demezdim!.'(1989-90)diye yazmıştı.k.burjuva,aydın/demokrat altmışsekizli bir ailenin tek kızıydı.'devrimci'olmamasına rağmen beni anlaması ve beni onaylaması tesadüfi olamazdı.bu denli güzel paylaşma,anlaşılma,moral verme,onarma beni havalara uçurmuş,o an bütün çektiğim yaşadığım işkenceleri bir anda unutmuştum.'devrimci ilişki'başka nasıl açıklanabilir tanımlanabilirdi ki?..anı defteri'mi okuduktan sonra şu unutulmaz cümlelerle özetliyordu beni,'yazdıklarınız belge niteliğinde umarım bir gün yayınlanır.anı defterinizi tuttuğumun farkındayım.tekrar tekrar okumalıyım beynime kazımalıyım!..'..(1989-90)...sanki yeniden devrimci mücadeleye dönmüş kendi(mizi)mi anlatmış ve kitleden,insanlardan olumlu yaklaşımlar almış 'kitle/birey'ilişkisinin sıcaklığını tekrar duyumsamıştım!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder