23 Ağustos 2013 Cuma

1975-80...FAŞİZME DOĞRU PUPA YELKEN!(!)...‏

  • 1975-80...FAŞİZME DOĞRU PUPA YELKEN!(!)...‏

22.08.2013


ülkede bastırılmaya yok edilmeye çalışılan 'sınıf mücadelesi' ve 'devrimci mücadele',yasal faşist parti(mhp)militanlarını devlet güvencesinde kol kanat gererek halk güçlerine,üniversitelere,devrimci/demokrat/yurtseverler üzerine saldırtmaya seri cinayetler işlemeye(bahçeli evler katliamı)toplu taşıma araçlarını ve kahvehaneleri tarayarak(piyongo tepe/balgat katliamları)yoksul emekçi halk kitlelerini susturmaya,korkutmaya,sindirmeye yönelik geniş ve yaygın 'faşist terör' uygulamalarına girdiler.1965-70 arası anti-faşist mücadele 'dar' bir alanda(üniversite ve büyük şehirlerde)sürerken,1975-80 arası büyük şehirlerden,gecekondu mahallelerine,taşraya,yurt çapında,gittikçe genişleyen ve söndürülemeyen bir orman yangını haline dönüştü(sivas/çorum)k.maraş katliamları).devletin resmi faşist militarizmi ile devrimci örgütlenmeler arasında geçen sert mücadele(1965-70)bu defa halk güçleri ile devletin resmi ve sivil(mhp)güçleri arasındaki mücadeleye evrilmiş giderek şiddetlenen anti-faşist mücadele ve buna bağlı olarak tartışılan 'sınıf mücadelesi' türkiye solunda kıyasıya tartışılan bir durum almıştı.1973-75 arası büyük bir heycanla hükümet olan chp'li ecevit hükümeti bekleneni verememiş ve tekrar ipler adalet/milliyetçi hareket/milli selamet partisinin sağcı/mukedasatçı/muhafazakar/faşist yönetimine geçmiş,menderes/bayar kliğinin kurduğu 'VATAN CEPHESİ' yerini bu defa onların mirasını devralan demirel tarafından,AP/MHP/MSP kutsal ittifakıyla  'MİLLİYETÇİ CEPHE HÜKÜMETİ'şekline dönüştürülmüştü.göle,durgun suya atılan taşın yaydığı dalgalanmalar gibi 'iç savaş'ın sıcaklığı dalga dalga yayılıyordu.1975-80 arası 'faşist terör'ün devlet eliyle halk güçleri üzerine yoğunlaştırıldığı yıllardı.faşist cinayet ve terörün artan bir şekilde halk kitleleri demokrat ve devrimci/aydın,öğrenciler üzerinde artması 'sol' içinde oldukça farklı görüş,mücadele yöntemi radikal/pasifikasyon ayrışmalara,bölünme ve parçalanmalara neden oldu.devrimciler,artan faşist saldırılar karşısında radikal/pasifikasyon türü tavır alınmasından öte,aktif biçimde faşizme karşı kitle örgütlenmesinin yaşama geçirilmesini öneriyorlardı.faşizme karşı 'direniş komiteleri' adı altında 'direniş çizgisi'ni savunmaya,örgütlemeye başladılar.bu acil çıkış karşısında mahallelerde,işyerlerinde,fabrikalarda,üniversitelerde bu savunu yaygınlaştırılmaya başlandı.faşizme karşı meşru savunmanın ancak ve ancak  'aktif savunma' ile püskürtülebileceği,pratik gelişmelerin bunu dayattığı su götürmez bir gerçekti.devlet,mit/kontrgerilla/sivil faşistler(mhp)aracılığıyla,'sağ/sol/alevi/sünni' çatışması ve buna bağlı olarak,'sınıf mücadelesi'ni boğmak,'devrimci mücadele'yi yok etmek için 'kurtarılmış bölge' türü suni cepheler yaratarak mücadeleyi kendi içinde kırmak,güçsüz hale getirmek 'terör/anarşi' gibi yuvarlama demogojik propogandalarla bulanık suda balık avlama stratejisi içindeydiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder