TÜRKİYE'DE 'FAŞİZM' İNCELENDİĞİNDE GÖRÜLECEKTİR Kİ ASIL ÖNE ÇIKARILAN YÖNTEM 'SINIF' MÜCADELESİNİN BASTIRILMASI YOK EDİLMESİ OLGUSUDUR!..AÇIK/GİZLİ FAŞİZM DÖNEMLERİNDE SÜREKLİ BUDANAN YOK EDİLMEYE ÇALIŞILAN DEMOKRATİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDİR!..
AKP/erdoğan döneminde demokratik hak ve özgürlüklerin budanması,kuşa çevrilmesi 'sarı/faşist' sendika ve örgütlenmelerin hızlandırılması sonucu (devlet kanalıyla kurdurulan memur ve işçi sendikaları ve çıkarılan yasalar),demokratik/devrimci örgütlenmelerin sıfırlanması gerçekleşmiştir.faşist ideoloji bu tür 'devlet' örgütlerince çalışanlar ve emekçiler üzerinde hem sayısal hem örgütsel olarak belirleyicidir.gerçek anlamda 'ücret/emek' ilişkisinden çok,devletin önlerine koydukları % bilmem kaç gülünç rakamlarla devletle pazarlık masasna oturan bu sarı/faşist sendikaları fazla anlatmaya gerek varmı?(bir memur sendikası cuma günü iki saat namaz izni istemeyi sözleşmeye koyacak kadar kendinden geçmiştir).çalışanların sarı/devlet sendika ve örgütlenmelerle yönlendirildiği bu ortamda geriye kitlelere 'din' eksenli propoganda yaparak islam içi farklılıkları örtmek ve islam dışı inançları tehdit etmek kalmıştır.erdoğan ve şurekasının islami faşist ideolojiyi yerli yerine oturtmak için en çok tahrip ettiği alan MEB dir.laik/bilimsel eğitim yerine 'din' eksenli bir eğitim/öğretim proğramını yavaş yavaş uygulayarak 'bir milyon imam hatipli' veya 'dindar gençlik yetiştirmek istiyoruz' türü devlet ağzıyla bunları kitlelere dikte ettirmek türk tipi islami faşizmin izlediği yollardan bir tanesidir.('afedersiniz bana ermeni dediler,cemevi değil cümbüşevi' gibi dini şövenizmin kabartılması).
AKP/erdoğan döneminde demokratik hak ve özgürlüklerin budanması,kuşa çevrilmesi 'sarı/faşist' sendika ve örgütlenmelerin hızlandırılması sonucu (devlet kanalıyla kurdurulan memur ve işçi sendikaları ve çıkarılan yasalar),demokratik/devrimci örgütlenmelerin sıfırlanması gerçekleşmiştir.faşist ideoloji bu tür 'devlet' örgütlerince çalışanlar ve emekçiler üzerinde hem sayısal hem örgütsel olarak belirleyicidir.gerçek anlamda 'ücret/emek' ilişkisinden çok,devletin önlerine koydukları % bilmem kaç gülünç rakamlarla devletle pazarlık masasna oturan bu sarı/faşist sendikaları fazla anlatmaya gerek varmı?(bir memur sendikası cuma günü iki saat namaz izni istemeyi sözleşmeye koyacak kadar kendinden geçmiştir).çalışanların sarı/devlet sendika ve örgütlenmelerle yönlendirildiği bu ortamda geriye kitlelere 'din' eksenli propoganda yaparak islam içi farklılıkları örtmek ve islam dışı inançları tehdit etmek kalmıştır.erdoğan ve şurekasının islami faşist ideolojiyi yerli yerine oturtmak için en çok tahrip ettiği alan MEB dir.laik/bilimsel eğitim yerine 'din' eksenli bir eğitim/öğretim proğramını yavaş yavaş uygulayarak 'bir milyon imam hatipli' veya 'dindar gençlik yetiştirmek istiyoruz' türü devlet ağzıyla bunları kitlelere dikte ettirmek türk tipi islami faşizmin izlediği yollardan bir tanesidir.('afedersiniz bana ermeni dediler,cemevi değil cümbüşevi' gibi dini şövenizmin kabartılması).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder