İSLAMIN SUNİ DENGE SÜRECİ!..
Bu dinci/şeriatçı kesimin amacı 'eğitim'i küçümsemek geniş yoksul kitlenin eğitimini engellemek,geciktirmek,onları siyasal,sosyal,ekonomik gerçekler,bilim/sanat/kültür ile karşılaştırmamak,dini eğitim ile kitleleri ilahi yaşama hazırlamak,ilahi adalete inandırmak,kitlelerin düzeni sorgulamalarını önlemek,kişi hak ve özgürlüklerin batıl olduğunu gerçek yaşamın ilahi yaşam olduğuna dair demogojik ajitasyonlar yaparak 'ölü kitle/sessiz kitle' yaratmak için uğraşmaktadırlar!..Kalkınma,medeniyet,uygarlık dini bilgilenme,dini eğitimle değil 'bilimsel bilgi'nin ortaya çıkmasıyla gerçekleşmiştir.bilimsel/teknolojik devrimleri bilim,sanat,kültürel değişimleri inceledeğimizde köklerine indiğimizde hiç kimse bize bu değişimlerin 'dini formülasyon'la gerçekleştiğini ispat edemez.Tam tersi 'din' düşünmeyi değil,itaat etmeyi boyun eğmeyi.kişinin 'kader'ine razı olmasını,isyan etmemeyi öğütler!..Erdoğan ve şurekası sürekli biçimde 'biz allahtan başka kimseye hesap vermeyiz,kimseden korkmayız!..' diyerek adaleti ve korkuyu ilahi bir zamana erteleyerek yaptıkları haksızlıkları,işledikleri cinayetleri,insan kıyımlarını(soma/ermenek) tanrısal bir hesaplaşma olarak kitlelere iletmekte onları dini yaptırımlarla ikna etmektedirler.Mahir Çayan'ın kitleler ile devlet arasında çelişkileri 'suni denge' ile açıklıyordu.bizim gibi 'sınıf'ların kendi iç dinamiklkeriyle gelişmediği ülkelerde 'denge'ler 'sınıfsal',olgusal değil her an değişebilir,kırılganlık gösterilebilir tespitine dayanıyordu.Devlet ile kitleler arasındaki her an değişebilir ve kırılabilir 'suni denge' güçlü/kebir devlet imgesine dayanıyordu.mao bu konuda 'emperyalizm kağıttan kaplandır'demişti.M.Çayan devletin bu gücünün kof olduğunu bunu kitlelere göstererek devrimcilerin kitlelerden destek alacağını söyleyerek 'politikleşmiş askeri savaş stratejisi'ni devreye soktu.1975-80 arası 'suni denge' oligarşi ile halk güçleri arasında kurulmuştu.devrimci yol yükselen ve artan biçimde devam eden faşist teröre karşı bu dengeyi kırmak için 'direniş komiteleri' önermesini gündeme taşıdı.Şimdi 'suni denge' devletin ideolojik yapısının köktendinci biçimde evrilmesiyle geniş yoksul kitleler ile köktendinci devlet arasında kurulmuş durumda.AKP'nin sürekli biçimde dini argümanları öne çıkarması,ilahi adaleti savunması ve kitleleri bu tür suni dengelerle pasifleştirmesi tesadüfi değildir!.Köktendinci devlet oligarşisi ile yoksul emekçi yığınlar arasında oluşan 'dini suni denge' kırılmadığı sürece AKP'nin dini
Ideolojik yükselişi devam edecektir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder