1975-80 ARASI DEVRİMCİ YOL VE 'DİRENİŞ KOMİTELERİ VE BU GÜN!..
Türkiye'de bu günlerde garip gelişmeler oluyor.pkk/kck tek taraflı ateşkes olmaz diyerek HDP li belediyeler 'özyönetim' ilan ediyorlar ve tutuklamalar yaşanıyor.çatışmalar sonucu ise iki taraftan ailelerin canı yanıyor.doğu tam anlamıyla iç savaş ortamı yaşıyor.batı ise erken seçim hükümeti,seçim gibi demokrasi uygulamaları içinde.bu yaşanan çelişkiler nasıl çözülecek belli değil.bu sürgit karşılıklı dayatma süreci halklara,yoksul geniş emekçi yığınların aleyhine işliyor ve dolar 3 lirayı sabitlemek üzere.hükümet ise utanmazlık zırhı içinde çalışanlara %5-6 gibi zam veriyor ve bu durumu hükümet kendi yanlısı sarı sendikalara onaylatıyor.her anlamda bir oldu bitti ile karşı karşıyayız.Türkiye/kürt muhalefeti ve sosyalist kesimde kafalar olukça karışık.sol/sosyalist kesim henüz 1980-2015 arası ideolojik netliğe kavuşamadı,bazı unsurlar ise HDP ye katıldılar veya oy verdiler.HDP ise 'demokrasi '/ silahlı mücadele arasında beynamaz durumda(!).sol/sosyalist kesimde iki eğilim var a) geçmiş üzerinden geleceği kurmak b) değişen gerçekler üzerinden yeniden amerikayı keşfetmek(!).. Amerika'yı yeniden keşfe çıkanlar kendi çaplarına göre 'terori' üretmekle meşguller,geçmişi reddetmeden onu onure edip onararak yola devam diyenler ise henüz ciddi biçimde yol alabilmiş değiller.
ÖZYÖNETİM VEYA DOĞRUDAN DEMOKRASi KAVRAMLARINI SIKÇA OKUYOR VEYA DUYUYORUZ!..1975-80 ARASI DEVRİMCİ YOL BUNU 'DİRENİŞ KOMİTELERİ' OLARAK FORMÜLE ETMİŞTİ!..
Özellikle son çatışma haberleri ile birlikte hdp'li belediyeler 'özyönetim' ilan ederek pkk/kck kararlarına destek açıklamaları yaptılar ve tutuklandılar.buna benzer durum yine yaşanmış kck davaları adı altında bir dizi tutuklama haberleri okumuştuk.'doğrudan demokrasi' denilen ve savunulan görüş ise bir anlamda 'özgürlük'çü sol olarak nitelendirilebilecek bir grup tanımı.1975-80 arası ' devrimci yol' artan faşist baskı ve yasalara karşı 'direniş komiteleri' adı altında belki de dünya sosyalist düşünce sisteminde ilk defa aşağıdan yukarıya 'sosyalizm'in inşaası için faşizme/emperyalizme karşı emekçilerin savunma ve kendi yaşamlarını kurma yplunda bir örgütlenme modeli önermişti.aradan yaklaşık yarım yüzy.geçmesine rağmen 'sorun' güncelliğini koruyor.bu gün islami faşist erdoğan/akp kültü emekçiler/aydınlar/demokratlar,yoksullar,farklı inanca sahip insanlar,kadınlar,çocuklar,doğa-çevre üzerinde faşizan yıkımlar cinayetler işleyerek diktatörlüğünü 'seçim/demokrasi' gibi kılıfları kullanarak devam ettiriyor.3 dönem iktidarda olan bu islami faşist erdoğan/akp seneryosu bir türlü iktidarı bırakmıyor.7 haziran seçimlerinde istediği oyu alamayan akp bu defa c.başk.yetkilerini kullanarak ülkeyi zorla seçime götürmeye kararlı.bu seçim oyununu bozacak şu an alternatif bir güç yok.Akp/erdoğan şurekası kendilerine muhalif parti ve grupları istedikleri biçimde yönlendiriyorlar.bağımsız insanlardan,milletvekillerinden oluşacak 'uydu seçim hükümrti' trenine hdp son anda bindi.chp/mhp'nin yer almaycağı seçim hükümeti bu güne kadar kurulacak en yanlı akp geçici hükümeti olacak.peki hdp bu geçici hükümette istediği biçimde yerini alabilecek mi?...yoksa dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan mı olacak?.. Veya hükümetin 'savaş' politikalarına ortak olmayacak mı?..seçim hükümetine katılmak kararıyla demokratik hakkımı kullanıyorum derse yanılır.akp/erdoğan kumpası araya kara kedi sokmazlar,gizli sırlarını aşikar etmezler.bu karar büyük bir ihtimalle apo/pkk kanadının önermesi olabilir truva atı politikası düşüncesi ile açıklananilir.Artık günümüzde 1/2.dünya savaşı türü büyük sayısal çoğunlukta orduları karşı karşıya getirecek emp.paylaşım savaşları olmayacak.zaten özellikle ırak,ortadoğu/k.afrika,mısır'da yaşanan savaş/iç savaşlar yaşadığımız ve yaşayacağımız savaşlara örnek teşkil etmektedir.suriye'de yaşanan iç savaş koşulları savaşın rüzgarını bize kadar taşıdı ve pkk/kck/apo üçlüsü sosyal medyaya yansıyan haberlere bakılırsa uzun soluklu bir savaşı göze almış gibi görünüyorlar.apo,erdoğan'a gönderdiği salvolarda kaddafi'yi ve sonunu hatırlatıyor.acaba türkiye'de yaşanan iç savaş mısır,libya,ırak türü ayaklanma ve büyük güçlü gösterilere dönüşüp erdoğan/akp iktidarını yıkarmı?...Doğu illerinde yaşanan savaş koşulları mutlaka 1975-80 ve sonrasında yaşanan iç savaş koşullarından daha sıcak ve katmanlı bir savaş yaşanıyor.kayıplar oldukça ağır.ırak,mısır,libya'da sahnelenen savaş seneryosu ile türkiye'de pkk/tsk ve güvenlik güçleri arasındaki savaş aynı dozaj ve amaç içermiyor.mısır,ırak,libya'da yaşanan iktidar hedefli savaşlardı ve başarılı oldu.dikkat edilirse bu üç ülke sscb ile ciddi bağları,ilişkileri olan lider ve ülkelerdi.sscb'nin dünya siyaset sahnesdinden çekilmesinden sonra abd'nin buraları kendi adına doldurması lazımdı ve bu anlamda hedefleri tuttu.Sscb yıkılmadan önce abd ve müttefikleri,sscb'nin ortadoğu'daki insiyatifini kırmak için(afganistan'ı unutmamak lazım)köktendinci islami radikal yeraltı örgütlerini 'baas/yeşil sosyalizm'e karşı kullanıyordu.sscb ile ilişkileri diğer ortadoğu/arap iktidarlardan daha sıcak olan FKÖ bu operasyonda ilk elden islami örgütlerce ele geçirildi.ilk kale böylece düşmüştü.kumdan kaleler gibi ırak,mısır,libya düştü.bu hengamede kontrol edilemeyen müslüman kardeşler bu defa ask.darbe ile düşürülüp cezalandırıldı mursi içeri alındı,mübarek serbest bırakıldı.