7 Eylül 2013 Cumartesi

KABAK ÇİÇEĞİ GİBİ AÇILIP SERPİLMİŞTİ!...1989-2008...

KABAK ÇİÇEĞİ GİBİ AÇILIP SERPİLMİŞTİ!...1989-2008...
giyimine dikkat eder,makyajına özen gösterir,kendisine farklı bir hava,yüz ifadesi verir,güzel görünmekten öte temiz,özenli,sade görünür,üzerinde aşırılıklar göremezdiniz.onu tanıdığım günlerde şöyle betimlemiştim onu,'saçlarını arkaya toplar geniş açık alnı ortaya çıkar güzel iri gözleri,oval yüzü,küçük çenesi,biçimli ağzı,pembe rujlu dudakları,kulakları ve ten rengi küpeleri çıkardı ortaya.kot pantolon yakası kalkık beyaz gömlek giyerdi. memeleri gerginleştirirdi gömleğini. biçimli fiziği gençkız güzelliği belirirdi.beyaz elleri ve pembe ojeli parmakları...'...1989..bu betimlemelerime karşılık,' beni o denli incelemişsiniz ki size gelirken elim ayağıma dolaşıyor.doğallığımı kaybettireceksiniz bana..'...1989...diyen gençkız facebook sayfasına koyduğu profil resimlerinde geçmiş özelliklerine ve savunularına aksine aşırı makyajlı,dekolte/seksi elbiselerle poz veriyor kadınlığını seksüaletesini öne çıkarıyordu.kariyer sahibi akademik ünvanı olan bir kadından öte filim aktrislerini aratmayan pozlar,duruşlar,yüz ifadeleri,aşırı makyaj ve parlaklık yansımıştı yüzüne.benim tanıdığım yıllarda savunduğu düşünce ve yaşam felsefesinin önüne geçmişti.

BAHAR TEMİZLİĞİ GEÇİRMİŞ YENİ TIRAŞLANMIŞ PEYZAJ RUTUŞLARI GEÇİLMİŞ LÜKS BİR EVİN ÖZEL BAHÇESİ GİBİYDİ KADININ PROFİL RESİMLERİ!...
geçmişini tamamen silmek için uğraştığı apaçıktı. sanal bir sayfada ressamlarla ilgili yazdığı biyografi yazılarına karşı yazdığım ve ikimizin bildiği ortak rumuzlar kullandığım yorumlarıma klasik cevaplar veriyor teşekkür ediyordu sadece o kadar.beni bile tanımak istemiyordu.olabilirdi uzun bir zaman geçmişti ve oldukça tartışmalı,karşılıklı suçlamalarla kopmuştuk birbirimizden.hiç ummadığım bir anda mail gönderdi bana,'mailini aldığımda arabadaydım.babama sordum soyismini..'....(2008)...alzheimer olmasındı sakın bu kız diye geçirdim içimden soyismimi anımsamadığına göre?..iz bırakmadım o zaman?...soruma,'aaaaaa!..olurmu canım!..anılarınızı okumuştum!..'...o an kendimi yıllar yıllar önce anılarını yazarak meşhur olmuş yaşlı/unutulmuş bir yazar olarak gördüm.anılarım ha?..başak?..diyemedim gerisini sormadım.titanik gibi görünmez buzul dağına çarpmış ve batmıştı ilişkimiz.titanik faciası gibi bizim ilişkimiz üzerinde sis perdesi kalkmamıştı.neden,niçinlerle boğuştum yıllarca.sorular sordum cevaplamaya çalıştım proğram işlemcisi oldum kendimin.yine konuşturamadım geçmişimi.bilim adamı titizliği ile çalışıyordum.onu bulmadıkça,onu konuşturmadıkça kafamdaki sorular cevaplanmayacak sis perdesi kalkmayacaktı.istediğim anı yakalamıştım bulmuştum onu ve yıllar yıllar sonra canlı bağlantı kurmuştum.oldukça heycanlıydım.nasıl olmazdım ki?..

1991 YILINDAN İTİBAREN HABER ALAMAMIŞTIM ONDAN.KAYIPTI...BATIKTI TİTANİK GİBİ!(!)...

1991 yılında gittiği iznik çini fırınları kazısı sırasında tanıştığı 'evli sevgili'si ile istanbul'a dönmüş ve bana son bir mektup bırakarak veda etmişti.'kazıda aradığımı bulamadım.boşluktan,yasaklara karşı gelmekten olacak birisiyle tanıştım adam evli.henüz evin haberi yok zor durumdayım.'...1991...kazıda bizim kız aradığını bulamamış ve başka şeyler kazımış bir apollon başını bulup temizleyerek dönmüştü istanbul'a.o günden sonra kayıptı bizim kız.belki görür konuşurum umuduyla 1993 yılunda mastır sınavına girdim ama onu göremedim.onyedi yıl sonra onu bulduğumda sınav anını şöyle anlattı,'sınavda kız arkadaşımı koydum aramıza.alyansın vardı parmağında..'...görmedim seni dedim.şaırdı,'aaaaa!..nasıl olur!..' dedi.(2008)..görmemiştim gerçekten onu gözüm kararmıştı belki hırsımdan,sinirimden etrafıma bakmamıştım.onu hem görmek istiyordum hem görmemek.sınavı kazanmak için değil bir bahane sonucu karşılaşmak istemiştim o kadar.tesadüfen sınavda yan yana düşmüştük ama o aramıza kız arkadaşını koymuş yan yana oturamamıştık.o beni görmüş ben onu görmemiştim her nedense(!)..ya benimle karşılaşmak istememiş veya kendisini hazır hissetmemişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder