8 Eylül 2015 Salı

ERDOĞAN,FAŞİST FRANCO ÖRNEĞİNDE OLDUĞU GİBİ KENDİSİNİ 'BAŞKAN' ATAMA PEŞİNDE'..

türkiye bu gün yaşananları ilk defa yaşamıyor.1965-71/1975-80/1980 sonrası ve 1990-200/2000-2015 dönemleri türkiye'nin en kanlı iç savaş dönemleridir.1965-2015,50 yıl boyunca ülkede işlenen siyasal cinayetlerin çetelesini tutmak ne yazık ki mümkün değildir.iki askeri faşist darbenin arkasından gelen sivil hükümetler döneminde dahi çözülemeyen sorunlar,askıda kalan demokratik açılımlar sonucu ülke 'iç savaş' koşullarını yaşamak zorunda kalmıştır.idamlar,uzun dönemli hapishane yaşamı,işkenceler,tutuklamalar,sürgünler,faili meçhul infazlar,kitle katliamları sürgit biçimde geniş yoksul yığınların üzerinden geçmiştir.akp iktidarı döneminde islami faşist terör hortlatıldı.danıştay/malatya/hırant cinayeti ve arka pilanı nasıl bir islami faşizm tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuzun kanıtıydı.akp iktidarının kırılma noktası mutlaka 2013 patlayan ve yurda dağılan 'gezi direnişi eylemleri' ve sonucunda kaybettiğimiz onca genç fidan.yaralı,tutuklu,organ kayıpları(göz),işkenceler erdoğan'ın nasıl bir insan olduğunu ne yapmak istediğinin güçlü belirtileriydi." emir verdim destan yazdılar" itirafı bu kanlı/cani seneryonun nasıl tezgahlandığını gösteriyordu.akp'nin 'emek' düşmanı bir parti olduğu yaşanan iş kazalarında ortaya çıktı.tuzla tersaneleri adeta birer mezbaha gibi işçi kıydı.soma ve ermenek'te maden ocaklarında iş güvenliği oluşturulmadan çalıştırılan vardiya işçilerinden 300 kişi canından oldu."Francisco Franco y Bahamonde, lakabı El Caudillo (Önder) (4 Aralık 1892, Ferrol - 20 Kasım 1975, Madrid, İspanya). Demokratik cumhuriyetin yıkılmasıyla sonuçlanan İspanya İç Savaşı'nda (1936-1939) milliyetçi güçlere önderlik eden İspanyol General ve devlet adamı. İç Savaş'ın ardından 36 yıl boyunca ülkeyi diktatörlükle yönetmiştir.vikipedi"...erdoğan'ın 'milliyetçi' çıkışları,sahiplenmeleri sıradan söylemler değil.iki askeri faşist dikta döneminde ve sonrasında kullanılarak(çiller/ağar dönemi)tasfiye edilen faşist mhp/ülkü ocakalrı militanları sığındıkları mhp/bahçeli çatısı altında pek mutlu değiller,eski günlerini,konumlarını özlüyorlar.bu tasfiye hareketinin ilk ayağı muhsin yazıcıoğlu oldu.devletin resmi militer güçlerince rağbet görmeyen nhp böylece eski kimliği üzerinden çekilerek(sokak militanı)demokratik(!)konuma çekildi.geçmiş dönemlerde devletin olanaklarından faydalanan ve resmi ideolojinin silahşörlüğünü yapan faşist militanlar yavaş yavaş batan gemiyi terk ederek bir kısmı yazıcıoğlu tarafına geçti(alperenler)bir kısmı çiller/ağar döneminde susurluk olarak bilinen çete faaliyetlerinde kullanıldı.kalanlar ise mhp içinde 'milliyetçi'lik adına boy göstermeye başladılar.akp gibi taban örgütlemesi olmayan ama aynı tabandan beslenen bu ırkçı faşist/dinci faşist hareketler özellikle 7 haziran seçimlerinde erdoğan'ın strateji değiştirmesiyle yalpalamaya,chp ile c.başkanlığı seçiminde işbirliğinden umduğunu bulamayınca bu defa 'ideolojik silah'ını akp'ye çevirmeye,erdoğan'ın 'milliyetçi'söylemlerine karşı savunmaya,tabanlarını korumaya yöneldiler.mhp'nin eski günlerini yakalayamaması,kendine özgü alternatif dünya görüşünü oluşturma konusunda resmi ideoloji/militarizmin desteğinden yoksun kalması mhp'nin içini boşalttı.son türkeş ayrılığı bu boşalmaya tuz biber ekti.mhp'nin ideolojik hattının erdoğan tarafından alınması,iktidar olanakları ile güçlendirilmesi bu günlerde 'faşist sokak militanlanları'nı sokağa dökmeye yetti.akp'nin bu tür 'militan' gençlik örgütünün olmayışı erdoğan'ın gözünü mhp'nin genç/dinamik ırkçı faşist gençliğe göz kırptığının işaretleridir dersek yanılmış olmayız sanırım.evet,erdoğan 1975-80 arası yaratılan ırkçı/faşist örgütlenme modelini örnek alarak 'dinci faşist' bir yapılanmayı hedefliyor.erdoğan 'gülen cemmati'nden yediği kazığı bir daha yememek,yanılmamak üzere 'milliyet'çilik gardını alarak sokak faşizmini örgütlüyor.bu iş için biçilmiş kaftan ise 'milliyetçi' gençlik neden olmasın?.dikkat edilirse hdp^nin parti binalarına,kürtlere yeniden bu 'sokak faşizmi' saldırmaya başladı.bu 'sokak faşizmi' sadece halka değil,basın/medya gruplarına saldırıyor gövde gösterisi yapıyor.hürriyet gazetesine karşı yapılan saldırı buna örnek.erdoğan,franco örneğinde olduğu gibi kendisini 'başkan' ilan ettirmek istiyor.bu durum ya parlemento çoğunluğu ile olacak veya yukarıdan aşağıya devlet protokolü ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder