olur muydu?'...ali poyrazoğlu-gürel aykal sohbeti..milliiyet pazar...
(bence olurdu,adı da 'sanat savaşları' veya 'sanatta yorum' savaşları biçiminde(!)..)
daha önceki yazdıklarımda bu konu üzerinde düşüncelerimi açıklamıştım.sanat,siyasi
bir 'erk' değil.'sanat','yönetim biçimleri' gibi(burjuva demokrasisi,sosyalizm,monarşi,
cumhuriyet) bir ÜSTYAPI KURUMU.üstyapı kurumları içinde en baskın olan unsur 'yö
netim biçimleri' veya düzenleme şekilleri.'sanat', 'altyapı' kurumlarınca 'para/meta/
para' biçiminde üretilmiyor.somut emek tarafından meta gibi şekillendirilmiyor.'sanat'
soyut emeğin yaratıcısı.somuta dönüşmesi bir meta gibi dolaşıma girmiyor.eğer insan
lık,üretimde 'meta' değil de,'sanat' üretseydi bu defa 'sanat' bir meta olarak dolaşıma
girecek birikime,sermayenin dolaşımına,sınıfsal yapılarda belirleyici bir rol oynayarak
belki de;reformcular,rönesansçılar,r ealistler,romantikler vs..vs...türü entellektüel sınıf
lar doğacak ve aralarında 'sanat pazarı'nın bölüşümü konusunda hegomonik savaşlar
'emperyalist sanat','sosyalist sanat' karşı karşıya gelecekti.
netim biçimleri' veya düzenleme şekilleri.'sanat', 'altyapı' kurumlarınca 'para/meta/
para' biçiminde üretilmiyor.somut emek tarafından meta gibi şekillendirilmiyor.'sanat'
soyut emeğin yaratıcısı.somuta dönüşmesi bir meta gibi dolaşıma girmiyor.eğer insan
lık,üretimde 'meta' değil de,'sanat' üretseydi bu defa 'sanat' bir meta olarak dolaşıma
girecek birikime,sermayenin dolaşımına,sınıfsal yapılarda belirleyici bir rol oynayarak
belki de;reformcular,rönesansçılar,r
lar doğacak ve aralarında 'sanat pazarı'nın bölüşümü konusunda hegomonik savaşlar
'emperyalist sanat','sosyalist sanat' karşı karşıya gelecekti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder